Üre (BUN) Testi Nedir?
kocaelisistemlab


Üre (BUN) Testi Nedir?

İnsan vücudunun gündelik olarak aldığı temel besin ögeleri arasında bulunan protein; mide ve ince bağırsak sayesinde sindirime uğramaktadır.

Proteinin sindirime uğraması sonucunda ortaya çıkan amonyak, kan aracılığıyla karaciğere geçmekte ve burada parçalanarak daha az toksik bir madde olan üreye dönüşmektedir.

Burada asıl amaç toksik olan amonyağın daha az toksik olan üreye dönüşmesidir ve bu döngü arginaz enzimi barındırması sebebiyle yalnızca karaciğerde gerçekleşmektedir. Atık bir madde olan ürenin yüksekliği ise, üre (BUN) testi ile saptanabilmektedir.

Üre testi ile böbrek fonksiyonları hakkında da bilgi sağlamaktadır. Daha ayrıntılı bilgi için

Bu aşamadan sonra dönüştürülen ürenin böbrekler aracılığıyla süzülüp, idrar ile dışarı atılması gerekmektedir. Böbreklerden süzülüp idrar ile atılan üreden sonra kandaki üre miktarının ölçülmesi ile böbreklerin görevini yeteri kadar yerine getirip getirmediğini ölçümleyebiliriz. Nitekim üre, vücutta toksik bir etkiye sahiptir.

Ayrıca ürenin ufak bir kısmı da vücuttan ter yoluyla atılmaktadır.
Artmış Üre (BUN) Değeri ve Mortalite Riski Üzerine Bir Araştırma

Ürenin; son dönem kalp, böbrek hastalığı ve yaşamı tehdit eden bazı hastalıklarda önemli bir gösterge olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte yüksek bir BUN değerinin, ciddi olmayan hastalıklarda uzun vadede mortalite (ölüm) riski olup olmadığı tartışma konusudur. Bu konuyu ele almak adına 383 yaşlı gazi ile yapılan bir araştırmaya göre; yükselmiş BUN seviyesi, akut ve kronik hastalıkların ciddiyetinin bir göstergesidir. Ayrıca yapılan araştırmada Cox PH modelinde (bir bireyin tehlikesinin diğer bireyin tehlikesine orantılı olduğu varsayılan model kullanımı) saptanan BUN ≥ 30 mg / dL, yaklaşık 2 kat artmış mortalite  riski ile ilişkilendirilmiştir. (1)
Üre (BUN) Testi Nedir?

Kandaki üre seviyesini belirlemek adına yapılan teste; üre (BUN) testi denmektedir ve laboratuvar sonuçlarında üreden ziyade BUN terimi kullanılmaktadır. BUN terimi, kandaki ürenin azot kısımlarını ifade etmektedir. Bu da toplam ürenin %46’sını kapsamaktadır. (2)

Çeşitli böbrek hastalıklarının teşhisi ya da takibi amacıyla yapılan üre testi; küçük bir miktar kan örneği alınmasıyla gerçekleştirilmektedir. Laboratuvar ortamında incelenecek olan kanın alımından önce, kişilerin 24 saatlik bir süre ile proteinli besinlerden uzak durması gerekmektedir. Bu süre içerisinde proteinli besinlerin tüketilmesi, test sonucunun yüksek çıkmasına sebebiyet vermektedir.
Üre Testi Ne Zaman İstenir?

Doktorunuz çoğu zaman genel sağlık taraması olarak böbrek fonksiyonlarınız hakkında veri almak amacıyla  üre testi isteyebilir.

Genellikle kreatinin testi ile birlikte yapılmaktadır.

İlaç tedavisi gören kimselerde tedavinin etkinliğinin takibi amacıyla

Diyabet teşhisi konulmuş kişilerde komplikasyonları takip etmek amacıyla

Kardiyovasküler rahatsızlıklara sahip olan kişilerin böbrek fonksiyonlarının kontrolünde genellikle üre testi bir ihtiyaç haline gelmektedir.

Acil olarak hastaneye kaldırılan kişilerde istenebilir

Bunların dışında özellikle böbreklerde meydana gelen rahatsızlıklar üre (BUN) testini gerekli kılmaktadır. Böbrek rahatsızlıklarında kişilerde görülen belirtilerin bazıları şu şekildedir:

    Köpüklü ve kanlı idrar
    Kahverengi idrar
    Yüksek tansiyon
    Ödem
    İdrar yaparken yangı
    Sık sık idrara çıkma

Üre Referans Aralığı
Üre     10 – 40 mg/dL
BUN (Üre Azotu)     5 – 20 mg/dL ya da 1.8 -7.1 mmol
Üre ve BUN İlişkisi Nedir?

BUN sonucu, birçok laboratuvar ortamında üre içerisindeki azotun ölçülmesi ile sağlanmaktadır.

Üre; molekül ağırlığı 60,06 g mol olan ve içerisinde iki adet azot bulunduran atık bir maddedir. 60,06 g mol ürenin 28’i ise azotun ağırlığından gelmektedir. Bu duruma göre BUN ve üre formülü şu şekildedir;

60/28= 2.14  à   Üre = BUN X 2.14
Üre Yüksekliği ve Belirtileri Nedir?

Üre yüksekliği; proteinin ihtiyaç duyulandan fazla metabolizmaya uğraması ya da böbreklerle ilgili birtakım rahatsızlıkların oluşması şeklinde ortaya çıkan bir tablodur.

Proteinin parçalanması sonucu ortaya çıkan üre, böbreklerden atılamadığı zamanlarda kanda birikmektedir. Üre yüksekliğine sebep olan etmenler arasında sıklıkla;

Tiroit hormonu bozukluğu,

Sağlıksız beslenme,

Aşırı fiziksel aktivite,

Kardiyovasküler rahatsızlıklar,

Sindirim sisteminde meydana gelen aksaklıklar,

Susuzluk,

Stres

Uzun süreler boyunca aç kalma görülmektedir.

Bu durumlar sonucunda kas yıkımı gerçekleşmekte ve üre miktarı artış göstermektedir.

Üre yüksekliğinin bazı belirtileri şu şekildedir:

    Kas zayıflığı
    Kilo kaybı
    İştah kaybı
    Düzensiz uyku
    Nefeste amonyak kokusu
    Baş ağrısı
    Halsizlik
    Solunum bozukluğu
    Şuur bozukluğu
    Hıçkırık
    Anemi (Kansızlık)
    Ağızda yanma hissi ve kuruluk
    Bulantı
    Kusma

Üre Düşüklüğü ve Belirtileri Nedir?

Kan seviyesinde meydana gelen üre düşüklüğü; genellikle sağlıksız beslenme ile ortaya çıkan bir durumdur.

Vücudun temel besin ögelerinden olan proteinin yeterli miktarda tüketilememesi ile ortaya çıkan üre düşüklüğü, karbonhidratın fazla tüketimi sonucunda da meydana gelebilmektedir. Üre düşüklüğünü tetikleyen durumlardan bazıları;

Antibiyotik kullanımı

Genellikle vücut geliştirme için kullanılan anabolik streoidler

Karaciğer hastalıkları

Pankreas rahatsızlıkları

Aşırı su tüketimi

Yüksek oranda radyasyona maruz kalma

Siroz

İnce bağırsakta meydana gelen Crohn hastalığı olarak bilinmektedir.

Üre düşüklüğü belirtileri ilişkili olduğu hastalıkla şekillenmektedir. Fakat böbreklerle alakalı belirtilerinde dikkat edilmesi gereken belirtiler şu şekildedir:

    Köpüklü idrar
    Sık sık tuvalete çıkma

Diyaliz ve Üre İlişkisi

Üre (BUN) testinin 20 mg/dL üzerinde tespit edilmesi kişilerin risk altında olduğunun bir göstergesidir. Fakat diyaliz için üre (BUN) testi tek başına yeterli bir tetkik değildir. Bu sebeple doktor kontrolünde diğer faktörlerin de değerlendirilmesi ve bir sonuca varılması gerekmektedir. Bu noktada riski belirleyen parametrelerden biri GFR yani Glomerüler Filtrasyon Hızıdır. Böbreğin filtrasyon hızını gösteren GFR, kişilerin diyalize ihtiyaç duyup duymadığı konusunda yardımcı olmaktadır. GFR hakkında ayrıntılı makalemizi okumak isterseniz tıklayabilirsiniz.


Paylaş:

Danışma Hattı:

0 262 331 69 79



whatsapp