Gıda Allerjisi;
Bir besine ya da besin grubuna karşı aşırı IgE sınıfı antikorun oluştuğu şiddetli bir immün tepkidir.
Hızlı gelişir. Maksimum 2 saat içinde ortaya çıkar.
Deri döküntüsü, nefes darlığı, ödem, dil şişmesi, anaflaksi gibi belirtiler verir, hayatı tehdit edebilir.
Gıda İntoleransı:
İmmün reaksiyon değildir. Farklı sebeplerle gelişebilir.
En sık nedeni enzim eksiklikleridir. Laktaz eksikliğinde görülen laktoz intoleransı gibi.
İrritable barsak sendromunda sık görülür.
Besinlerdeki bazı kimyasallara (salisilat, kafein, msg gibi) karşı duyarlılığın artması da intoleransa neden olur.
Mide ve sindirim şikayetlerine neden olur.
Yaşamı tehdit edici değildir.
En sık görülen intoleranslar laktoz, kafein ve fodmap intoleransıdır
GIDA SENSİVİTESİ (DUYARLILIĞI) Nedir?
Gıda intoleransı yada sensivitesi terimi rutinde pek çoğumuz tarafından gıda intoleransı olarak kullanılır ve bilinir. Ancak gıda intoleransının tam olarak ne demek olduğunu yukarıda anlatmaya çalıştık.
Gıda sensivitesi yada duyarlılığı ise intoleranstan farklı olarak iyi sindirilemeyen bazı gıdalara karşı immün sistemimizin verdiği yanıt sonucu gelişir.
Gıda Duyarlılığı Nedenleri Nelerdir?
Stres, bazı ilaçlar, alkol, enfeksiyonlar, kötü beslenme, gıda katkı maddeleri ,besinlerle birlikte alınabilecek zirai atıklar, genetiği değiştirilmiş besinler, mikrobiyotanın bozulması gibi sebepler barsak sağlığını bozarak barsak geçirgenliğini arttırabilir.
Bunun sonucunda iyi sindirilmeyen besinlerin kalıntılarının ürettiği metabolitler kana karışır. Bu da vücudun savunma mekanizmasını çalıştırarak o gıdalara karşı antikor(IgG) üretmesine neden olur.
Gıda Duyarlılığı Belirtileri Nelerdir?
Gıda duyarlılığı olanların çoğunda sindirim sistemi ile ilgili şikayetler görülür. Fonksiyonel gastrointestinal bozuklukları olan hastalarda en sık görülen irritabl bağırsak sendromunda (IBS) şikayetlerin %50-84’ü gıda duyarlılığı ile ilişkili olduğunu görülmektedir.
Sindirim sistemi ile ilgili olarak artmış gaz, karın ağrısı, şişkinlik , ishal veya kabız gibi şikayetlere yol açar.
Migren, baş ağrısı, öksürük, sık görülen burun akıntısı, deri döküntüleri, kilo verememe gibi sindirim sistemi dışında şikayetlere de yol açabilir.
Gıda duyarlılığına yol açan gıdalar içinde en sık rastlananlar; buğday ekmeği, lahana, soğan, bezelye, fasulye, süt, baharatlar, yağlı kızarmış gıdalar ayrıca kahve gibi içeceklerdir.
MYFOODPROFİLE GIDA DUYARLILIK TESTİ
Gıda duyarlılığı semptomları gıda maddelerinin tüketiminden birkaç saat veya birkaç gün sonra çıkabilmektedir bu da klinisyenlere hangi gıdaya karşı duyarlılık olduğunun izlenmesinde zorluklar yaratmaktadır.
Myfoodprofile Testi, çok sayıda gıda özütü ve moleküler besin antijenine spesifik IgG nin İmmunblot yöntemiyle ölçümüne dayanır.
Bu besin grupları dünya nüfusunda en sık sindirim sorunları yaşatan besinleri içermektedir. Bu besinleri;
• Gluten içeren tahıllar Glutensiz tahıllar ve alternatif yiyecekler
• Et &süt ürünleri & Yumurta
• Meyveler, Otlar ve Baharatlar
• Kabuklu yemişler & Tohumlar Sebzeler
• Bakliyatlar
• Salatalar
• Mantar Balık ve Deniz Ürünleri
• Muhtelif gıdalar olmak üzere ana başlıklar halinde toplayabiliriz.
MYFOODPROFİLE Gıda Duyarlılık Testi 216 parametre veya 108 parametre olarak seçeneklidir.
Her antikor gelişimi mutlaka hastalık sebebidir denilemez bu olay vücudun doğal fizyolojik işleyişinin bir parçasıdır.
Reaksiyonlar yeşil, sarı ve kırmızı olarak sınıflanır.
Tek nokta(<15U/mL) ve iki nokta (15-25U/mL) yeşil olarak verilir. Bu besinlere gıda hassasiyeti yok demektir. Sağlıklı insanlarda da bir miktar IgG oluştuğunun göstergesidir.
Üç nokta(25-50U/mL) sarı ile gösterilir. Bunlara yüksek seviyede bir immün cevap oluştuğu anlaşılır. Diyetten tamamen çıkarılmaz ancak rotasyonlu beslenme önerilir
Dört nokta (>50U/mL) Kırmızı ile gösterilir. Bu besinleri çok şiddetli reaksiyon var demektir. Eliminasyon diyeti önerilir.
• <15 U/mL Zayıf reaksiyon
• • 15-25 U/mL Zayıf reaksiyon
• • • 25-50 U/mL Kuvvetli reaksiyon
• • • • >50 U/mL Çok kuvvetli reaksiyon
Peki gıda intolerans testinin size faydası ne olacaktır?
Testin sonuçlarına göre hazırlanmış özel, bireysel beslenme önerileri içeren bir plan test sonuç raporu ile birlikte hastaya verilmektedir. Bu plan size rahatsızlık veren gıdaları içermeyen ancak gıda eksikliğinin oluşmaması için gerekli besin önerilerinin eklendiği uzman tarafından hazırlanmış özel bir beslenme planıdır.
Gıda duyarlılığına sebep olan gıdalar arasındaki çapraz reaksiyonlar;
Bazen hastanın uzun zamandır tüketmediği ya da çok az tükettiği gıdalar için yüksek IgG aktivitesi çıkabilir. Bunun nedeni çapraz reaksiyondur. Yani antikorlar kendilerinin spesifik oldukları antijenlere benzer başka antijenleri de tanır. Görünüşte benzer olmayan iki gıda aynı molekül yapılarına sahip olabilir ve aynı antijenik özelliği gösterir. Aynı antikorun tanıdığı bu yapılara epitop denir. Moleküler tanı yöntemleri ile epitoplar saptanmaktadır. İki allerjen arasındaki moleküler benzerlik %70 üzerinde ise çapraz reaksiyon beklenir.
Allerjik reaksiyona neden olan antijenler için çapraz reaksiyon veren moleküller tanımlanmıştır ve tanımlanmaya devam etmektedir. Bunlara CCD ‘Cross reactive carbonhydrate determinant’ adı verilir. Bunlar bitkisel hayvansal pek çok allerjende vardır. Moleküler yapılarındaki benzerlik de çapraz reaksiyona neden olur.
Allerjenler için belirlenmiş CCD ler gibi sensivitesiye neden olan gıdalar için epitoplar henüz belirlenmemiştir. Ancak allerji için belirlenen klavuzların sensivite için de geçerli olduğu kabul edilmekte ve kullanılmaktadır.
Örneğin inek sütüne hassasiyeti çıkan birisinde keçi sütüne çapraz hassasiyet, kavuna hassasiyeti olanın karpuz, muz, avokadoya çapraz reaksiyonla hassasiyet gösterme olasılığı yüksektir.
Çapraz reaksiyonlar sadece farklı gıda allerjenleri arasında görülmez. Solunumsal alerjenlerle gıdalar arasında da görülebilir. Örneğin ağaç polenlerine allerjisi olan bir kişi de çapraz reaksiyon sonucu elma vb bir meyveye karşı gıda hassasiyeti olabilir.
Ya da ev tozu akarlarındaki ana allerjen olan tropomiyozin proteini istakoz yengeç karides midye gibi pek çok omurgasız hayvanda da bulunur. Ev tozu allerjisi olan bir kişide hiç tüketmediği halde bu deniz ürünlerine gıda hassasiyeti çıkabilir. Hasta bunları yemiyorum test yanlış diye düşünebilir.
Gıda Duyarlılığı Tespit Edilen Hasta İçin Tavsiyeler
Test sonucunda gıdalara karşı şiddetli reaksiyon bulunursa bunlar ve çapraz reaksiyon verecek besinler diyetten 8 hafta tamamen çıkarılır. Eliminasyon diyeti yapılır.
Şikayetler kayboldu ise diyetten çıkarılan her bir besin tek tek eklenir. Bir besin eklenince 24-48 saat tüketilir, her hangi bir şikayet olmazsa bir diğerine geçilir. Buna provokasyon diyeti denir. Şikayetler geri gelirse eliminasyon süresi 1 yıla kadar uzatılır.
3 nokta yani turuncu renkte reaksiyon veren yiyecekler için rotasyon diyeti uygulanır. Yani bu besinler bir gün tüketilir ardından üç gün diyetten çıkarılır. Beşinci gün tekrar yenilebilir. Kısaca bu gıdalar üst üste iki gün yenilmez, haftada en çok iki kere tüketilebilir. Üç aydan sonra provokasyon diyetindeki gibi her gün tüketme denenir.
Bu testin klasik alerjide (gıda alerjisi) meydana gelen IgE sınıfı antikorlarını belirlemediğini unutmayınız. Bu sebeple alerjiniz olduğunu bildiğiniz gıdalardan daima uzak durmalısınız.
Gıda Duyarlılık Testlerinin Önemi Hakkında Bazı Çalışmalar
Sürekli değişik şikayetler ile sağlık profesyonellerine başvuran kişilerde ilk olarak belirtiler ilaçlar yoluyla giderilmeye çalışılmış ve çözüme gidilemeyen vakalarda, bu sorunlar psikolojik sebeplere dayandırılmıştır. Ancak yapılan birçok araştırma, besin duyarlılığı ile meydana gelen sorunlarda, duyarlılığa sebep olan gıdaların diyetten uzaklaştırılması ile besin intoleransının yan etkilerinin azaldığı ve hatta tamamen yok olabildiğini göstermektedir.(1)
CD (Corhn Hastalığı) hastaları sıklıkla gıda antijenlerine karşı yoğun bir bağışıklık tepkisi göstermiş ve hem IgE hem de IgG tipi antikorlar oluşturmuştur. IgG-pozitif gıda maddelerinin sayısı, ÇH’nin (ve ilgili GI-mukozal hasarın) potansiyel bir tanısal belirteci olarak hizmet edebilir. Gıda antikor testleri tarafından yönlendirilen bir diyet, hastalık kontrolüne yardımcı olabilir ve remisyonu teşvik edebilir(2)
Atkinson ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada İrritabl barsak sendromu (IBS) olan 150 hastaya Gıda IgG antikorlarının etkinliğine göre bir beslenme listesi hazırlamış ve grubun yarısına bu listeyi uygularken diğer yarısına sahte bir liste uygulanmış ve 3 ay sonunda yeni antikor seviyeleri ölçüldüğünde IgG antikor seviyesine göre belirlenen beslenme programına sadık olan grupta anlamlı oranda düzelme yani IgG seviyesinde düşme tespit edilmiş.
Araştırmanın sonucu olarak IgG antikorlarına dayalı gıda eliminasyonunun IBS semptomlarını azaltmada etkili olabileceği ve daha fazla biyomedikal araştırma gerektiği bildirilmiştir.(3)
Sıkça Sorulan Sorular
Test İçin Hangi Numune Kullanılıyor?
Numune olarak alınan küçük bir miktar kan kullanılmaktadır.
Diyet Yapmak İsteyen Biri Bu Testi Yaptırabilir Mi?
Diyet yapmak isteyen kişiler gıda intolerans testi yaptırabilir. Öncelikle hastanın kan tetkiklerine bakılır ve herhangi bir sağlık sorunu görülmez ise ve hasta diyet yapıp düzenli egzersiz ile destekliyor olduğu halde kilo veremiyorsa gıda intoleransı testine başvurulabilir. Test sonuçları metabolizmayı hızlandıran ya da yavaşlatan besinlerin öğrenilmesinde katkı sağlayabilir.
Gıda Alerjisi Testinden Farkı Var Mı?
Alerji testlerinde immünglobülin E (IgE) denilen bir madde araştırılıyor, bağışıklık sistemine yönelik gıda duyarlılık testinde ise immünglobülin G (IgG) araştırılıyor.
Gıda alerjilerinde besinler diyetten tamamen çıkartılır ve bir daha yenilmemesi gerekir.
Laktoz İntoleransı Ne Demektir?
Laktoz; süt ve süt ürünlerinde yer alan bir karbonhidrattır. Laktozun sindirimini sağlayan laktaz enziminin eksikliği laktoz intoleransını oluşturur. Genellikle süt ürünleri tüketimi sonrasında karın ağrısı, gaz ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir.
Kafein İntoleransı Ne Demektir?
Kafein, dünya çapında yaygın olarak tüketilen ve uyarıcı özelliklere sahip bir maddedir ve başlıca çay, kahve, enerji içecekleri ve çikolata gibi ürünlerde bulunur. Yetişkinler için günlük güvenli tüketim miktarı yaklaşık olarak 100-300 mg, yani 1-3 fincan kahve kadardır. Ancak, bazı bireyler kafeine karşı daha hassastır ve küçük miktarlarda bile olumsuz reaksiyonlar gösterebilirler. Bu aşırı duyarlılık, hem genetik faktörlerle hem de vücudun kafeini metabolize etme ve atma kapasitesinin düşüklüğüyle bağlantılı olabilir. Kafeine duyarlı kişilerde, kafein alımı sonrasında taşikardi, yani kalp ritminde hızlanma, sinirlilik ve huzursuzluk gibi semptomlar görülebilir.
FODMAP İntoleransı Ne Demektir?
FODMAP lar; Fermente olabilen oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve polioller anlamına gelir, özellikle sindirim sistemi hassasiyetleri olan bireylerde sorunlara yol açabilen, birçok besinde bulunan karbonhidratları tanımlamak için kullanılır.
FODMAP’ler, ince bağırsakta yeterli bir şekilde emilemediğinde, bu besinler kalın bağırsağa ulaşır ve orada bulunan bağırsak bakterileri tarafından fermentasyona uğrar. Bu süreç, gaz üretimini artırır ve şişkinlik, rahatsızlık gibi semptomlara yol açabilir. FODMAP intoleransı özellikle irritabl bağırsak sendromu (IBS) olan bireylerde daha sık rastlanan bir durumdur ve bu bireylerde şişkinlik, gaz, karın ağrısı ve kabızlık gibi belirtilere neden olabilir.
Gıda Duyarlılığı(sensivitesi), Gluten Hassasiyeti ve Çöliak Hastalığı Arasındaki Fark Nedir?
Gıda duyarlılığı(sensivitesi) Gluten hassasiyeti ve Çöliak hastalığı ile de karıştırılabilmektedir.
Çölyak hastalığı; besinlerdeki buğday, arpa ve çavdarda bulunan glüten adlı bir proteine karşı hassasiyet ile ortaya çıkan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır ve her yaşta görülebilir. Çölyak hastalığı ailelerde görülme eğilimindedir ve genetik yatkınlık önemli bir rol oynar.
Çölyak hastalığı, vücudun glüten proteine karşı ürettiği antikorlar nedeniyle ince bağırsak dokusunda meydana gelen hasarla ilişkilidir. Bu hastalıkta, ince bağırsakların iç yüzeyinde bulunan ve besinlerin emiliminde kritik rol oynayan villuslar adındaki yapılar zarar görür. Bu zarar, besinlerin düzgün şekilde sindirilmesini ve emilmesini engeller ve sonuç olarak, özellikle demir ve folik asit gibi önemli besin öğelerinin emilimi etkilenir.
Non-çölyak Glüten Hassasiyeti; Glüteni tolere edemeyen, ancak kanında çölyak hastalığına özgü antikorlar (anti gliadin antikor, doku transglutaminaz antikor gibi) bulunmayan ve ince bağırsak dokusunda hasar gözlenmeyen bir durumu tanımlar. Non-çölyak glüten hassasiyetine toplumun yaklaşık yüzde 20’sinde rastlanıyor.
Glüten hassasiyetinde, belirtiler çölyak hastalığına benzer olabilir ancak genellikle daha hafif seyreder. Çölyak hastalığından farklı olarak, glüten hassasiyetinde bağırsak hasarı oluşmaz. Yine de, sindirim sistemi dışındaki belirtiler de dahil olmak üzere, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, eklem ağrıları ve ekstremitelerde uyuşma gibi çeşitli semptomlar görülebilir. Bu belirtiler glüten tüketiminden saatler ya da günler sonra bile ortaya çıkabilir.
Bu durumun tanısı için kesin bir test bulunmamakla birlikte yaptığımız Gıda Duayarlılık Testi ile glüten hassasiyeti belirlenebilir ve Çölyak dışlandıktan sonra teşhis konabilir.