Menopoz Nedir?
FSH Hormonu
FSH hormonu hipofiz bezi aracılığıyla salgılanmaktadır. Doğurganlığın olduğu dönemde, FSH hormonunun salgılanması ile yumurtalıklar içindeki yumurtaların (foliküller) büyümesi ve olgunlaşması sağlanır ve kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen hormonunun salgılanmasına yardımcı olur.
FHS Hormonu
Ancak premenopoz dönemiyle birlikte azalan yumurta rezervlerini desteklemek amacıyla FSH salgılanmasında artış görülür.
Menopoza girmeden önce hastanın adetinin 3. günü kanda FSH hormonu seviyeleri incelenir.
Adet dönemlerinin başlamasından sonra ya da yaklaştığı dönemlerde FSH hormonu seviyesi yükselebildiğinden tek başına menopoz tanısı verdiği düşünülmemelidir. Mutlaka doktorunuzun değerlendirmesi gerekecektir.
Östrojen Hormonu
Östrojen hormonun salgılanması ile kadınlarda rahim iç zarı kendisini gebeliğe hazırlamaktadır. Menopoz döneminde adet kanamaların kesilmesiyle yumurtlamanın (ovulasyon) durması sonucu östrojen hormonu salgılanmadığı için vücudun östrojen değerinde azalma görülür.
Östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte kişiye rahatsızlık veren menopoz belirtileri de kendisini göstermeye başlar.
Hasta premenopoz döneminde ise adetin 3. günü yapılan testlerde östrojen seviyesi düşük seyreder, ancak adet döneminin yaklaşması ve ortalarında doğal olarak artabileceği göz önünde bulundurulup testin mutlaka âdetin 3. gününde yapılması gerekir.
Farklı hastalıklarda da değişkenlik gösterdiğinden östrojen hormonu değeri tek başına menopoz tanısında yeterli olmayacaktır, mutlaka doktorunuzun değerlendirmesi gerekmektedir.
LH Hormonu
Tıpkı FSH gibi yumurtalıkları uyaran bir hormondur.
Kişi menopoz döneminde ise LH seviyesinde artış beklenir.
LH hormonu seviyeleri FSH hormonu seviyelerine oranla daha geç artış gösterir.
Adetin 3. günündeki değeri incelenir. Tek başına tanı kriteri sayılamaz, mutlaka doktorunuzun değerlendirmesi gerekecektir.
İnhibin-B Hormonu
FSH hormonunun salgılanmasına yardımcı olan İnhibin-B hipofizden salgılanır. Menopoz dönemiyle birlikte salınımı azalması beklenen İnhibin-B hormonu, FSH salınımının da azalmasına sebep olur.
Testosteron ve Progesteron Hormonu
Menopoz dönemi ile birlikte testosteron ve progesteron hormon seviyelerinde azalma beklenmektedir.
B- HCG Hormonu
Gebelikte artan B-HCG hormonu seviyeleri, kadının yaşının artması ile yüksek çıkabilir. Bu sebeple menopoz belirtileri gösteren kadınlarda B-HCG seviyesi doktor tarafından değerlendirilmelidir .
Antimüllerian Hormon (AMH)
AMH, yumurta hücrelerini saran granüloza adı verilen hücrelerden salgılandığı için yumurtalıklarınızda ne kadar yumurta olduğunun bir göstergesidir. Yumurta üretiminin azaldığı premenopoz evresinde değerinin düşmesi beklenir.
Kanda bulunan hormon seviyelerinin doğruya en yakın sonuçları vermesi için testlerin âdetin 3. gününde ya da bugünlere yakın dönemlerde yapılması uygundur.
Not: Tüm bu hormon değerleri hiçbir zaman tek başına tanı veremez. Ayırt edici testler olarak da kullanılabildiği için önemlidir ve mutlaka kadın doğum uzmanınız tarafından değerlendirilmelidir.
Menopozdan sonra bazı tıbbi durumların riski artar.
Bu riskleri kontrol altında tutmak ve takibini yapabilmek adına koruyucu sağlık hizmetleri; kolonoskopi, mamografi ve kan yağları taraması gibi önerilen sağlık tarama testlerini içerebilir. Doktorunuz tiroid testleri, meme ve pelvik muayeneler de dahil olmak üzere bazı testler ve muayeneler tavsiye edebilir.
Kalp ve Damar (kardiyovasküler) Hastalıkları:
Östrojen seviyeniz düştüğünde, bu hormonun kalp üzerindeki koruyucu etkisi de kaybolur ve olabilecek kardiyovasküler hastalıkların riski de artar. Bu yüzden düzenli egzersiz yapmak oldukça önemlidir. Sağlıklı bir diyet ile kilo kontrolü sağlanmalıdır.
Bu dönemde kan yağlarının tarandığı panel testlerin yapılması ve takibi önemli rol oynar. Kolesterolünüzü veya kan basıncınızı nasıl düşüreceğiniz ve kalbinizi nasıl koruyacağınız konusunda doktorunuzdan tavsiye isteyebilirsiniz.
Osteoporoz:
Östrojen seviyelerinin düşmesinin önemli bir etkisi de kemiklerin kırılgan ve zayıf olmasına neden olması ve kırık riskinin artmasına yol açmasıdır.
Menopozdan sonraki ilk birkaç yıl boyunca kemik yoğunluğunun hızla kaybedebilmesi osteoporoz riskini artırmaktadır.
Osteoporozlu postmenopozal kadınlar özellikle omurga, kalça ve bilek kırıklarına karşı hassastırlar.
Yapılan araştırmalar erken veya prematüre doğmuş kadınlarda, osteoporoz gelişme riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Bütün bunlar göz önüne alındığında postmenopozal dönemdeki kadınlarda yapılan check-up paketlerinde kemik yoğunluğuna bakılan testler yer almaktadır.
Çeşitli Kanser Risklerinin Artması
Menopoz döneminde belirli tip kanserlerde yaşla birlikte artış görülür.
Rahim Ağzı Kanseri
Düzenli yapılan Smear testleri ile vaktinde teşhis edilebilirse tedavi ve ameliyatları kolay olup hastaların yaşam kalitelerini düşürmeden atlatmaları sağlanabilir.
Meme Kanseri
Meme kanserine yakalanma riski 50 yaşın üstündeki kadınlarda daha yüksektir. Aynı yaş aralığı, menopozun da görülmesi ile birlikte daha da korkutucu olabilir. Menopoz sıkıntılarıyla mücadele eden kadınlar bu dönemde bir de Meme Kanseri endişesi yaşayabilir.
İdrar Kaçırma
Vajina ve üretra dokularının elastikiyetini kaybetmesi ve incelmesi sebebiyle, sık idrara çıkma ya da öksürük, gülme gibi sebeplerle idrar kaçırma sıkıntısı oluşmaktadır. İdrar yolu enfeksiyonları da daha sık gözlenebilir.
Kegel egzersizleri ile pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi menopoz üriner sistem idrar kaçırma sorunu için etkili bir tedavi seçeneği olabilir.
Cinsel Organlarda Yaşanan Değişikler
Menopoz ile birlikte östrojen azalınca vulva (dış genital organlar), vajen ve üretrada incelme ve elastkiyetini kaybetme durumu oluşur. Genital bölgede meydana gelen bu incelme hassasiyet ve kaşıntıya dolayısıyla tahrişlere ve buna bağlı olarak da ağrılı cinsel ilişki şikayetlerine sebep olabilir.
Ruhsal Sorunlar
Hormonlardaki değişiklikler ve buna bağlı oluşan tüm fonksiyonel belirtiler -ki bunlar bazen çok ağır geçen semptomlardır- elbette ki kadınlarda ruhsal dengesizliklere sebep olabilir. Menopozun bir hastalık değil yönetilebilen yeni bir yaşam tarzı olduğunun farkında olmak psikolojik olarak kadınları rahatlatabilir. Bu farkındalığı sağlamak amacıyla her yıl tüm dünyada 18 Ekim, Dünya Menopoz Günü olarak kutlanmaktadır.