Prolaktin(PRL) Testi
Prolaktin hormonunun başlıca görevi kadınlarda gebelik sürecinde süt bezlerinin gelişmesini ve emzirme sürecinde de süt salgılanmasını sağlamaktır. Bu süreçte salgılanması artarak yükselen PRL hormonu aynı zamanda FSH ve GnRH hormon üretiminin azalmasını sağlar ki bu da gebelik sonrası emzirme döneminde yumurta üretiminin durması ve buna bağlı olarak annenin doğum sonrası süreçte doğal olarak gebe kalmasının gecikmesini açıklamaktadır.
Ancak gebelik ve emzirme süreci dışında yüksek prolaktin seviyeleri infertilite(kısırlık) ve adet düzensizliği gibi problemleri beraberinde getirir. Kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron düzeyini düşürür. Bunun sonucunda da cinsel fonksiyon bozuklukları gözlenir.
PRL hormonu ayrıca nörotransmitter görevi görür yani sinir sistemi içerisinde bulunan nöronlar arası ya da nöronlarla diğer hücreler arasındaki sinirsel sinyallerin iletilmesinde kimyasal taşıyıcı rolü oynar.
PRL Hormonu ayrıca büyüme faktörü veya immün regülatör olarak da görev yapmaktadır.
Prolaktin(PRL) Normal Değeri Kaçtır?
Prolaktinin normal değer aralığı ortalama olarak 5 ile 20 ng/mL’dir.
Kadınlarda PRL düzeyi erkeklerden biraz daha yüksek olmakla birlikte 25 ng/mL’nin altında olması idealdir.
Prolaktin Testi İçin Gerekli Numune Nedir?
Prolaktin testi için küçük bir miktarda kan numunesi yeterlidir.
Prolaktin Testi İçin Numune Alınırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Uyku, egzersiz, fiziksel ve duygusal stres, meme veya göğüs duvarı uyarıları, koitus(cinsel birleşme) ve yüksek proteinli beslenme serumdaki PRL seviyesinde artışa neden olabilir.
Bu sebeplerden dolayı prolaktin testi için numune alınmadan öncesinde hastanın dinlenmiş, bir gece öncesi cinsellik yaşamamış olması ve proteinli gıda alımından da en az 4 saat sonrasının tercih edilmesini önermekteyiz.
Prolaktin Testi Neden Yapılır?
Normal koşullarda gebelik ve emzirme sürecinde kadınlarda prolaktin hormonu seviyesi yüksek olarak beklenir. Ancak bu dönemin dışında yüksek ölçülen prolaktin seviyesinin sebebi araştırılmalıdır.
Doktorunuzun gözlemlediği ve prolaktin testi istemesine sebep olan, bazı klinik belirtiler;
√ Yumurtlama ve infertilite sorunları
√ Menopoz belirtileri
√ Cinsel isteksizlik
√ Kemik erimesi
√ Kadınlarda östrojen erkeklerde testosteron hormonu düzensizlikleri
√ Adet düzensizliği
√ Memeden şeffaf veya beyazımsı sıvı gelmesi
√ Ruh sağlığı ile ilgili sorunlar
√ Böbrek ve karaciğer hastalıkları belirtileri
√ Bazı durumlarda görme bozuklukları belirtileri
gibi sorunlar olabilir.
√ Kadınlarda ve de erkeklerde bazen hipofiz beziyle ilgili sorunlar, kafa travmaları, bazı enfeksiyonlar ve hipofiz tümörlerinin (prolaktinoma gibi) teşhisinde de prolaktin testi istenebilir.
√ Erkeklerde ayrıca prolaktin yüksekliği cinsel isteksizlik, ereksiyon problemleri, kısırlık, tüylerde azalma ve meme ucundan şeffaf ya da beyazımsı akıntı gibi klinik belirtilere sebep olabilir.
Tüm bu sebepler göz önünde bulundurularak kadınlarda; adet düzensizlikleri, erkeklerde; cinsel fonksiyon bozukluğu, libido kaybı, seks hormonları eksikliği semptomları veya infertilite(kısırlık) öyküsü olanlarda serum PRL düzeylerine mutlaka bakılması önerilmektedir.
Prolaktin Yüksekliği (Hiperprolaktinemi) ve Nedenleri Nedir?
Hiperprolaktinemi , PRL düzeyinin erkeklerde 20 ng/mL ve kadınlarda 25 ng/mL’nin üzerinde ölçülmesi durumudur.
Prolaktin seviyesinin yükselmesi;
√ Fizyolojik, farmakolojik ve patolojik
√ Hipotalamus ve hipofizer yolaktaki dopamin inhibisyonunun ortadan kalkmasına bağlı olarak
√ İdiopatik yani sebebi belirsiz de olabilir.
Yukarıda bildirilen hiperprolaktinemi nedenleri dışında, PRL-reseptör (PRLR) geninde mutasyon sonucu meydana gelen “ailesel hiperprolaktinemi” de tanımlanmıştır. Hastadan alınan aile öyküsü bu kişilerin ayırıcı tanısında yol gösterici olabilir.
Ayrıca hiperprolaktinemi yani prolaktin yüksekliği semptomatik olabileceği gibi asemptomatik de olabilir.
Hiperprolaktineminin Oluşmasında Etkili Fizyolojik Nedenler
Koitus (Cinsel Birleşme), meme uyarılması, egzersiz, emzirme süreci, uykusuzluk, stress, protein açısından zengin beslenme gibi faktörler salgılanan prolaktin hormonu seviyesini yükseltebilir.
Hiperprolaktineminin oluşmasında etkili Patolojik Nedenler:
Beyinde hipotalamus ve hipofiz hasarı oluşturabilecek patolojiler, granülomalar, radyoterapi uygulamaları, beyin sapını etkileyebilecek travmalar (beyin sapı kesisi, suprasellar cerrahi), bazı tümörler, hipofiz bezinde görülen genellikle iyi huylu bir kitle olan Rathke kleft kisti.
Hipofiz Bezi İle ilgili nedenler:
Polikistik over sendromu, akromegali, hipofiz kitleleri, bazı adenomlar, prolaktinoma, beyin sapına cerrahi müdaheleler, travma, bazı sistemik hastalıklar, ağır göğüs duvarı travmaları, zona, hipotiroidi, kronik böbrek yetmezliği, siroz, kafatası ve beyine radyoterapi uygulanması, epilepsi, yalancı gebelik gibi durumlar yüksek PRL seviyesinin ölçülmesine sebep olabilir.
Yüksek Prolaktin Seviyesine Sebep Olabilecek İlaçlar (farmakolojik nedenler):
Başta antidepresanlarve antipsikotikler olmak üzere anestezikler, antikonvülzanlar, antihistaminikler, antihipertansifler, kolinerjik agonistler, dopamin reseptör blokerleri, dopamin sentez inhibitörleri, östrojen içeren preparatlar, nöroleptikler, nöropeptidler, opiat ve opiat antagonistleri serum prolaktin seviyesinin yükselmesine sebep olabilir.
Hastada gebelik yok ise ilaç kullanımı özellikle antipsikotik, antideprasan gibi ilaçların kullanımı sorgulanır. Bu ilaçlardan herhangi biri kullanılıyor ise doktorunuz prolaktin testi sonucu ölçülmüş yüksek PRL seviyesinin bu ilaçlara bağlı olduğunu düşünebilir.
PRL Düzeylerine Göre Beklenen Olası Sağlık Sorunları Nelerdir?
Serum PRL seviyesi (ng/mL) Nedeni
>250 (genellikle) Prolaktinoma
50-300 Mikroprolaktinoma
200-500 (genellikle >500) Makroprolaktinoma
25-100 (genellikle <200) Antipsikotik ilaçlar, Östrojen veya idiopatik
25-150 (nadiren >150) Hipofiz sap basısı
Menopoz öncesi kadınlarda 20-50 ng/mL arası olarak ölçülmüş hafif PRL yüksekliği yetersiz progesteron salgılanmasına sebebiyet vererek yumurtlamanın azalmasına, 50-100 ng/mL gibi orta düzeydeki yükseklik ise adet düzensizliklerine hatta adet görmemeye sebep olabilir.
Kadınlarda yükselmiş PRL seviyeleri hipogonadizme sebep olarak buna bağlı kemik kaybı meydana gelebilir. Tedavi sonucunda adet süreci normale dönüp, yumurtlama süreci başladığında tam olarak eski düzeyine dönmese de kemik dansitesi de artar.
Erkeklerde testosteron düşüklüğüne bağlı olarak halsizlik, kas kuvvetinde azalma, yüz ve vücut kıllarında azalma, kemik yoğunluğunda azalma gibi problemler ortaya çıkar. Testosteron düzeyi normal olsa bile ereksiyon sorunları görülebilir.
Kadınlarda hiperprolaktinemi yani yükselmiş prolaktin seviyesi sebepleri araştırılırken ilk olarak gebelik ihtimali dışlanarak başlanır.
Eğer hastada gebelik yok ise ilaç kullanımı özellikle antipsikotik, antideprasan gibi ilaçların kullanımı sorgulanır. Bu ilaçlardan herhangi biri kullanılıyor ise ve doktorunuz prolaktin yükselmesinin bu ilaçlara bağlı olduğunu düşünüyorsa 3 gün ilaç kesilip PRL düzeyi tekrar ölçülmesini isteyebilir. Ancak bazı antipsikotiklerin üç günden daha uzun süreli hiperprolaktinemiye neden olabileceği de göz ardı edilmemelidir.
Kullanılan anti psikotik ilaç kesilemeyecek ise ve PRL yüksekliği ilaç kullanımından önce de varsa veya ilaç kesilmesine rağmen PRL yüksekliği devam ediyor ise diğer patolojik nedenler yani hipotiroidi, karaciğer ve böbrek hastalıkları belirtileri gibi sebepler de araştırılıp dışlandıktan sonra mutlaka prolaktinoma araştırılmalıdır ve bunun için hipotalamus ve hipofizin radyolojik olarak görüntülenmesi gerekir.
Radyolojik görüntüleme sonucu ile prolaktinomaya rastlanmadıysa PRL yüksekliği idiopatik hiperprolaktinemi olarak adlandırılır.
Prolaktinoma Nedir?
Prolaktinoma hipofiz bezinden aşırı PRL salgılanmasına neden olan bir adenomdur. Kadınlarda genellikle mikroprolaktinoma, erkeklerde ise makroprolaktinoma şeklinde saptanır. Çoğunlukla iyi huylu kitlelerdir çok çok nadir olarak çevre dokulara yayılan iyi huylu olmayan tipleri de vardır.
Prolaktinoması olan hastalarda görülen semptomlar yüksek prolaktin seviyesine ve adenomun basısına bağlı olarak ortaya çıkar.
Menopoz öncesi kadınlarda adet düzensizlikleri ve infertilite(üreme sorunları) gibi bulguları vardır. Menopozdaki kadınlarda ise bu klinik bulguların yokluğu nedeniyle prolaktinomanın yapığı bası semptomları yani başağrısı, görme alan defekti, hipopituitarizm gibi belirtilerle ortaya çıkar.
Erkekler ise hiperprolaktinemi semptomlarından daha çok makroadenomun bası semptomları ile hekime başvurduklarında tanı alırlar. Klinik bulgular ise prolaktin seviyesinde yükselmeye bağlı olarak meydana gelen infertilite, seksüel fonksiyon bozuklukları, kilo artışı, güçsüzlük, kemik yoğunluğunda azalma, memelerde büyüme şeklinde görülebilir.